İşçilik Alacakları | Hukuki Dinlenilme Hakkı

İşçilik Alacakları | Hukuki Dinlenilme Hakkı

 iş davası

T.C.

YARGITAY

7. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/9055

K. 2013/15996

T. 2.10.2013

• KIDEM/İHBAR TAZMİNATI ( Davalı Tarafça Husumet İtirazında Bulunulduğu ve Yönetime Davanın İhbarını ve Davacıya Ait İşyeri Şahsi Dosyasının Site Yönetiminden Getirtilmesinin İstendiği/Davanın İhbarı Yönünde Karar Verilmediği – İşyeri Şahsi Dosyası Getirtileceği )

• İŞYERİ ŞAHSİ DOSYASININ GETİRTİLECEĞİ ( Kıdem İhbar Tazminatı ve İşçilik Alacakları – Davacının Çalışma Dönemine Ait Bilgi ve Belgelerin Bütün Olarak Değerlendirilmesi ve Gerekirse Alacak Hesabı İçin Yeniden Bilirkişiye Tevdi Edilmesi İçin/Soyut Tanık Anlatımlarına Dayanılamayacağı )

• İŞÇİLİK ALACAKLARI ( Davalı Tarafça Husumet İtirazında Bulunulduğu ve Yönetime Davanın İhbarını ve Davacıya Ait İşyeri Şahsi Dosyasının Site Yönetiminden Getirtilmesinin İstendiği/Davanın İhbarı Yönünde Karar Verilmediği – İşyeri Şahsi Dosyası Getirtileceği/Soyut Tanık Anlatımlarına Dayalı Karar Verilemeyeceği )

• HUKUKİ DİNLENİLME HAKKI ( Bilgilenme/Bilgilendirme Açıklama Yapma Yargı Organlarınca Dikkate Alınma ve Kararların Gerekçeli Olması Gibi Hususları İçerdiği )

• BİLGİLENME HAKKI ( Usulüne Uygun Kullanımı İle Açıklama Yapma Hakkının Güvenceye Bağlandığı/Davanın Her İki Tarafına Eşit Şekilde Açıklama Yapma Hakkı Tanınması İle Adaletin Görünür Kılınacağı – Davalı Tarafça Husumet İtirazında Bulunulduğu/Davanın İhbarı Yönünde Karar Verilmediği )

2709/m.36

6100/m.27

1475/m.14

4857/m.17

ÖZET : Davacı, kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin UBGT alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça husumet itirazında bulunulduğu, Toki Yönetimine davanın ihbarını ve davacıya ait işyeri şahsi dosyasının da Toki Site Yönetiminden getirtilmesinin istendiği ve Mahkemece davanın ihbarı yönünde bir karar verilmediği gibi davacıya ait çalışma dönemi bilgilerini içerir işyeri şahsi dosyasının da Site Yönetiminden istenilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya ait işyeri şahsi dosyasının getirtilerek davacının çalışma dönemine ait bilgi ve belgelerin bir bütün olarak değerlendirilmesi, alacak hesabının gerekirse dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edilerek yaptırılması, ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, sadece soyut tanık anlatımlarına dayanılarak karar verilmiş olması hukuka aykırıdır.

Hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır.

DAVA : Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

KARAR : Davacı, 01/07/2009-15/09/2010 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, iş akdinin davalı işverence haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin UBGT alacaklarının hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı husumet itirazında bulunmuş, S… Toki Konutları Yönetimine davanın ihbarını talep etmiş, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.03.2007 tarih ve 2007/8-161 E., 2007/155 K. sayılı kararı ile de belirtildiği üzere adil yargılanma ve dinlenilme hakkının bir gereği olarak hakim, taraflara duruşmalarda hazır bulunmak, iddia ve savunmalarını bildirmek için imkan vermeli, tarafları usulüne uygun bir biçimde duruşmaya davet etmelidir. Fakat tarafların kendilerine tanınan bu imkana rağmen, duruşmaya gelmek zorunluluğu yoktur. Hukuk davalarında duruşmaya gelmemenin müeyyidesi, dava dosyasının işlemden kaldırılması veya yargılamanın gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilmesidir.

Dava ile ilgili olan kişilerin davaya ilişkin bir işlemi öğrenebilmesi için, tebligatın usulüne uygun olarak yapılması, duruşma gün ve saatinin muhataba bildirilmesi gerekmektedir. Duruşma günü ile tebligatın çıkarıldığı tarih arasında makul bir süre olmalıdır. Aksi takdirde tarafların hukuksal dinlenme ve savunma hakkı kısıtlanmış olur.

AİHM’ye göre de iç hukuktaki duruşmada hazır bulunma hakkını kullanıp kullanmamaya karar verecek olan davanın bir tarafına, duruşmaya katılma imkanı verecek şekilde duruşmanın bildirilmemesi, silahlarda eşitlik ve çekişmeli yargılama ilkelerini özünden yoksun bırakır.

Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir..

Bu kapsamda hukuki dinlenilme hakkı, bilgilenme/ bilgilendirme, açıklama yapma, yargı organlarınca dikkate alınma ve kararların gerekçeli olması gibi hususları içerdiği açıktır. Bilgilenme hakkı, yargılamanın içeriğine dair tam bir bilgi sahibi olmanın yanında gerek karşı tarafın gerekse de yargı organlarının dosya içeriğine yapmış oldukları işlemleri öğrenmelerini kapsar. Bilgilenme/ bilgilendirme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi için gönderilecek tebligat ve davetiyelerde kanunda öngörülmüş şekil şartlarına sıkı sıkıya uyulması gerekmektedir. Ayrıca bu hak sadece davanın başındaki iddia ve savunmalar açısından değil yargılamanın her aşamasında dikkate alınmalıdır. Bu kapsamda devam eden bir yargılamada, tarafların açıklamaları için bilgilendirme yeterli olmayıp yargılamada yer alan diğer kişilerin ( tanık, bilirkişi gibi ) açıklamaları açısından da önemlidir. Bilgilenme hakkının usulüne uygun kullanımı ile tarafların haklarında öğrendikleri isnat ve iddialara karşı beyanda bulunabilme, davaya yönelik bilgi ve belge verebilme yani açıklama yapma hakkı da hukuki güvenceye bağlanmaktadır. Böylece davanın her iki tarafına eşit şekilde açıklama yapma hakkı tanınması ile adaletin görünür kılınması sağlanacaktır.

Açıklamada bulunma hakkı, tarafların, yazılı veya sözlü şekilde iddia ve savunmalara karşı itirazda bulunabilme, davaya ilişkin beyanda bulunmalarını sağlar.

Somut olayda; davalı tarafça 12.12.2011 tarihinde husumet itirazında bulunulduğu, Gaziantep S… Toki Yönetimine davanın ihbarını ve davacıya ait işyeri şahsi dosyasının da Toki Site Yönetiminden getirtilmesinin istendiği ve Mahkemece davanın ihbarı yönünde bir karar verilmediği gibi davacıya ait çalışma dönemi bilgilerini içerir işyeri şahsi dosyasının da Site Yönetiminden istenilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece davacıya ait işyeri şahsi dosyasının getirtilerek davacının çalışma dönemine ait bilgi ve belgelerin bir bütün olarak değerlendirilmesi, alacak hesabının gerekirse dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi edilerek yaptırılması, ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, sadece soyut tanık anlatımlarına dayanılarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 02.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın