İş Kazası

İş Kazası

T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/8104

K. 2011/11099

T. 12.7.2011

• İŞ KAZASININ TESPİTİ ( İşverence Sağlanan Bir Taşıtla İşin Yapıldığı Yere Toplu Olarak Götürülüp Getirilmeleri Sırasında Gerçekleşmiş Olması Arandığından Bu Yöndeki İşyeri Bilgi ve Belgelerine Ulaşılması Gerektiği )

• İŞ KAZASININ ŞARTLARI ( Sigortalının İşyerinde Bulunduğu Sırada İşveren Tarafından Yürütülmekte Olan İş Dolayısıyla İşveren Tarafından Görev İle Başka Bir Yere Gönderilmesi Yüzünden Asıl İşini Yapmaksızın Geçen Zamanlarda İşverence Sağlanan Bir Taşıtla İşin Yapıldığı Yere Toplu Olarak Götürülüp Getirilmeleri Sırasında Gerçekleşmesi Gerektiği )

• TOPLU TAŞIMA / İŞ KAZASI ( İşverence Sağlanan Bir Taşıtla İşin Yapıldığı Yere Toplu Olarak Götürülüp Getirilmeleri Sırasında Gerçekleşmiş Olması Arandığından Bu Yöndeki İşyeri Bilgi ve Belgelerine Ulaşılması Gerektiği )

506/m.4,11,26

5510/m.7/1

ÖZET : Dava, davacının, 2001 yılı Nisan ayında meydana gelen zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tespiti ile anılan tarihten itibaren gelir bağlanması istemine ilişkindir. 506 sayılı Yasanın 4. maddesi ile işveren; …sigortalıları çalıştıran … kişiler…” olarak tanımlanmış olup, aynı Yasanın 11. maddesinde, sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olay olarak tanımlanan iş kazasının, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda , işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında gerçekleşmiş olması arandığından, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır.

DAVA : Dava, davacının, 2001 yılı Nisan ayında meydana gelen zararlandırıcı olayın iş kazası olduğunun tespiti ile anılan tarihten itibaren gelir bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ebru Pakin Akın tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1. maddesi uyarınca, anılan Kanunun yürürlük tarihine kadar 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesine göre oluşturulan sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet sürelerinin tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirileceği ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi kuralı karşısında, davanın yasal dayanağının 506 sayılı Kanun olduğu kabul edilmelidir.

Dava SGK aleyhine açılmıştır. Husumet konusu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 187. maddesinde yer alan ilk itirazlardan olmadığı için davanın her safhasında taraflarca itiraz konusu yapılabileceği gibi, mahkemece de re’sen ele alınabilir.

Dava, öncelikle dava dışı işveren R. Y.’ın otobüsünde şoför olarak çalışırken geçirdiği felcin, iş kazası niteliğinde olduğu iddiası hakkında bulunup, 506 sayılı Kanun’un 26. maddesinde, “İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya işçilerin sağlığını koruma ve işgüvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi veyahut suç sayılabilir bir hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca sigortalıya veya haksahibi kimselerine yapılan veya ileride yapılması gerekli bulunan her türlü giderlerin tutarları ile gelir bağlanırsa bu gelirlerinin 22 nci maddede belirtilen tarifeye göre hesaplanacak sermaye değerleri toplamı … Kurumca işverene ödettirilir…” hükmü gözetildiğinde, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi karşısında, çalışmaların geçtiği işverene de yöneltilmesi gereği açıktır.

506 sayılı Yasa’nın 4. maddesi ile işveren; …sigortalıları çalıştıran … kişiler…” olarak tanımlanmış olup, aynı Yasanın 11. maddesinde, sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olay olarak tanımlanan iş kazasının, sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında gerçekleşmiş olması arandığından, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır.

Mahkemece yapılacak iş, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu kapsamında davaya dahil etme şeklinde bir müessese olmadığından, iş kazasının yanında çalıştığı sırada gerçekleştiği iddia edilen işveren hakkında da dava açıp iş bu dava ile birleştirilmesi sonrası esasa girerek, onun göstereceği delilleri de irdeleyip sonuca varmaktır.

Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.

O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın