İnançlı İşleme Dayalı Tapu İptali Ve Tescil

İnançlı İşleme Dayalı Tapu İptali Ve Tescil

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/13298

K. 2012/13965

T. 28.11.2012

• İNANÇLI İŞLEME DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Davalı Karşı Davacı Vekilince İki Adet Mutabakat Belgesi Sunulduğu/Adli Belge İncelemesi Yapılacağı – Taşınmazın Kredi Borcunun Ödendiği İddiası Karşısında Bankalara Yazı Gönderileceği )

• MUTABAKAT BELGESİ ( Tapu İptali ve Tescil Davasında Davalı Karşı Davacı Vekilince İki Adet Mutabakat Belgesi Sunulduğu – Adli Belge İncelemesi Yapılacağı )

• ADLİ BELGE İNCELEMESİ ( Tapu İptali ve Tescil Davasında Davalı Karşı Davacı Vekilince İki Adet Mutabakat Belgesi Sunulduğu – Adli Belge İncelemesi Yapılacağı )

• TAŞINMAZIN KREDİ BORCUNUN ÖDENDİĞİ İDDİASI (Tapu İptali ve Tescil Davası -– Taşınmazın Kredi Borcunun Ödendiği İddiası Karşısında Bankalara Yazı Gönderileceği )

6100/m.119

4721/m.683

ÖZET : Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ise, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkindir. Davalı (karşı davacı )vekili ibraz edilen ve mahkemece kasaya alınan iki adet mutabakat belgesindeki yazı ve rakamların davalılardan adı geçenin eli mahsulü olup olmadığının yaptırılacak imza ve el yazıları karşılaştırılması ile saptanması, davalı (karşı davacının )kredi borcunu ödediğini iddia ettiği bankamatik kartlarının ait olduğu bankalar ile yazışma yapılarak ATM lerin bulunduğu yerde kamera sisteminin olup olmadığının sorulması, muhtelif zamanlarda para çekilip çekilmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Kadıköy 4. Asliye Hukuk Hâkimliğinden verilen 13.07.2010 gün ve 2007/326 esas, 2010/262 karar sayılı hükmün reddine ilişkin olarak verilen kararın onanmasına dair 11.07.2012 gün ve 7103-8642 sayılı dairemiz kararının düzeltilmesi süresinde davalı-karşı davacı vekilince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, karşı dava ise, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteklerine ilişkin olup; mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen kararın davalı (karşı davacı )tarafından temyizi üzerine Dairece temyiz isteğinin süreden reddine karar verilmiş ve davalı (karşı davacı )tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuş, yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğ edildiği avukatın davalının (karşı davacının )avukatı olmadığı ve davacı vekiliyle ilgisinin bulunmadığının noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen belgelerden anlaşılması üzerine davalı (karşı davacı )vekiline yapılan karar tebliğinin usulsüz olduğu ve süresinde temyiz isteminde bulunulduğu kabul edilerek dairemizin 28.06.2011 tarih ve 1708-7702 sayılı kararı ortadan kaldırılmış, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı (karşı davacı )vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddiyle hükmün ONANMASINA 11.07.2012 tarihinde oybirliği ile karar verilmiş ve davalı (karşı davacı )vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.

Bu kez yapılan inceleme sonucunda davalı (karşı davacı )vekilinin 09.03.2010 tarihli oturumda ” müvekkili ile davalılardan C.I.’ın karşılıklı olarak hesap gördüğünü gösteren ve adı geçen kişinin el yazısını ihtiva eden yazıları dosyaya ibraz ettiği” ve 08.03.2010 tarihli yazılı beyanında da ” sunulan iki adet el yazısı hesap mutabakatı ile ilgili belge üzerinde grafolojik inceleme yapılarak, C.I.’ın eli mahsulü olup olmadığının tespitini istediği” ayrıca davalı (karşı davacı )H.B.’in 09.10.2008 tarihli oturumda “alınan kredi borcunu bizzat kendisinin ödediğini, hatta bankamatik kartını C.I.’a verdiğini, kredi taksitlerinin adı geçen veya bu kişinin iş yeri çalışanlarınca bankamatikten düzenli olarak çekildiğini” iddia ettiği, öte yandan 08.02.2010 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç bölümünde” ATM lerden yapılan para çekimlerinin davalı (karşı davacı )H.B.’in bankamatik kartını verdiğini ileri sürdüğü C. I. veya yanında çalışan kişiler tarafından çekilmiş olabileceği, ancak bu durumun ilgili bankalardan ATM leri izleyen kamera kayıtları (kamera sisteminin kurulmuş olası kaydıyla )istenmesi halinde yapılacak inceleme sonucu tespitinin olanaklı olabileceğinin” belirtildiği halde mahkemece bu hususlarda bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK. nun 199. maddesinde “uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcılarının bu kanuna göre belge niteliğinde” olduğu hükme bağlanmış, aynı yasanın 202 nci maddesinin birinci fıkrasında “senetle ispat zorunluluğu bulunan hallerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebileceği, ikinci fıkrasında ise delil başlangıcının, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya

gönderilmiş belge” olduğu vurgulanmıştır.

Hal Böyle olunca, davalı (karşı davacı )vekili tarafından 09.03.2010 tarihli celsede ibraz edilen ve mahkemece kasaya alınan iki adet mutabakat belgesindeki yazı ve rakamların davalılardan C. I.’ın eli mahsulü olup olmadığının yaptırılacak imza ve el yazıları karşılaştırılması ile saptanması, davalı (karşı davacının )kredi borcunu ödediğini iddia ettiği bankamatik kartlarının ait olduğu bankalar ile yazışma yapılarak ATM lerin bulunduğu yerde kamera sisteminin olup olmadığının sorulması, şayet kamera sistemi mevcut ise bu kayıtlar getirtilerek üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak davalı H. B.’in ATM hesabından davalı C. I. veya yanında çalışanlar tarafından iddia edildiği gibi muhtelif zamanlarda para çekilip çekilmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle sonuca gidilmesi isabetli bulunmamıştır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle davalı (karşı davacı )H.B. vekilinin karar düzeltme isteğinin 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 440. maddesi uyarınca kabulü ile Dairenin 11.07.2012 tarih ve 7103-8642 sayılı kararının ortadan kaldırılmasına; yukarıda açıklanan gerekçelerle hükmün 1086 sayılı Yasanın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın