Haricen Düzenlenen Taşınmaz Satış Sözleşmesi

Haricen Düzenlenen Taşınmaz Satış Sözleşmesi

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/16450

K. 2012/897

T. 24.1.2012

• HARİCEN DÜZENLENEN TAŞINMAZ SATIŞ SÖZLEŞMESİ ( Tapuda Resmi Satışın Yapılmadığı – Satış Tarihi İtibariyle Tapulu Olan Taşınmazın Satışına İlişkin Sözleşme Resmi Biçimde Yapılmadığından Hukuken Geçersiz Olduğu )

• TAPUDA RESMİ SATIŞIN YAPILMAMASI ( Satış Tarihi İtibariyle Tapulu Olan Taşınmazın Satışına İlişkin Sözleşme Resmi Biçimde Yapılmadığından Hukuken Geçersiz Olduğu )

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Satış Tarihi İtibariyle Tapulu Olan Taşınmazın Satışına İlişkin Sözleşme Resmi Biçimde Yapılmadığından Hukuken Geçersiz Olduğu – Taraflar Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Karşılıklı Olarak Verdiklerini İade İle Yükümlü Oldukları )

• TAŞINMAZ SATIŞININ RESMİ ŞEKİLDE YAPILMAMASI ( Taraflar Sebepsiz Zenginleşme Hükümlerine Göre Karşılıklı Olarak Verdiklerini İade İle Yükümlü Oldukları – Davacı Satın Almış Olduğu Taşınmazı İade Etmeden Ödediği Satış Bedeli İçin Faiz Talep Edemeyeceği )

• DAVACININ ZİLYETLİĞİNDE BULUNAN TAŞINMAZ ( Davalılara İadesine Hükmedilen Alacağa Taşınmazın İadesi Tarihinden İtibaren Faiz Yürütülmesine Karar Verilmesi Gerektiği )

1512/m.60

2644/m.26

4721/m.706

818/m.213

ÖZET : Taraflar arasında haricen düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle, davacı tarafından davalılara … TL ödendiği, ancak tapuda resmi satışın yapılmadığı anlaşılmakta olup, satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Davacı, satın almış olduğu taşınmazı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz de talep edemez. Mahkemece ödenen satış bedelinin, denkleştirici adalete göre dava tarihi itibariyle ulaştığı alım gücü karşılığının tahsiline karar verildiğine göre, davacının zilyetliğinde bulunan taşınmazın da davalılara iadesine, hükmedilen alacağa taşınmazın iadesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu husus gözardı edilerek, taşınmazın iadesine karar verilmediği gibi, hükmedilen alacağa da dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükümün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalıların murisinden davalılara intikal eden … İlçesi, … Köyü, … mevkiinde bulunan … ada … parsel sayılı taşınmazı, 2.4.2006 tarihinde haricen düzenlenen satış sözleşmesi ile davalılardan satın aldığını, ancak taşınmazın tapuda devrinin yapılmadığı gibi, ödemiş olduğu 19.500,00 TL satış bedelinin iade edilmediğini, davalıların sebepsiz olarak zenginleştiklerini ileri sürerek, ödediği bedelin denkleştirici adalete göre ulaştığı alım gücü karşılığı tespit edilerek, satış tarihinden itibaren en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 20.12.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, talep miktarını bilirkişi raporuna göre belirlenen 30.212,42 TL’ye çıkarmıştır.

Bir kısım davalılar, davaya konu taşınmazın satış tarihinden itibaren davacı tarafından kullanıldığını, tapu devrini vermeye de hazır olduklarını savunarak, davanın reddini dilemişler, diğer bir kısım davalılar ise, davaya cevap vermemişlerdir.

Mahkemece, davanın kabulüne, 17.6.2010 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 30.212,42 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1- )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- )Taraflar arasında haricen düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle, davacı tarafından davalılara 19.500,00 TL ödendiği, ancak tapuda resmi satışın yapılmadığı anlaşılmakta olup, satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. ( MK.706, B.K. 213, Tapu K. 26 ve Noterlik K. 60 maddeleri )Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler. Davacı, satın almış olduğu taşınmazı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz de talep edemez. Mahkemece ödenen satış bedelinin, denkleştirici adalete göre dava tarihi itibariyle ulaştığı alım gücü karşılığının tahsiline karar verildiğine göre, davacının zilyetliğinde bulunan taşınmazın da davalılara iadesine, hükmedilen alacağa taşınmazın iadesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu husus gözardı edilerek, taşınmazın iadesine karar verilmediği gibi, hükmedilen alacağa da dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükümün düzeltilerek onanması H.U.M.K.nun 438/7. maddesi gereğidir.

SONUÇ : 1. bent gereğince davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan sebeplerle temyiz edilen kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün ( 1 )no’lu bendinde bulunan ( Açılan davanın kabulüne )sözlerinden hemen sonra gelmek üzere, ( taşınmazın davalılara iadesine )sözlerinin yazılmasına, aynı bendin 1. ve 2. satırında bulunan ( …dava tarihinden itibaren… )sözlerinin karardan çıkarılarak, yerine ( …taşınmazın iade tarihinden itibaren… )sözlerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, 24.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 

Benzer Yazılar:

Yorum yapın