Güveni Kötüye Kullanma Suçu | Ceza Davası

Güveni Kötüye Kullanma Suçu | Ceza Davası

laws avukat

T.C.

YARGITAY

15. CEZA DAİRESİ

E. 2013/4524

K. 2014/20771

T. 9.12.2014

• GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA SUÇU ( Sanığın Katılanlarla Samimi İlişkisi Bulunduğu/Katılanların Yabancı Uyruklu Olması Nedeniyle Gerekli İzinleri Alana Dek Satın Aldıkları Evin Tapu Kaydını Sanığın Üzerine Aldıkları – Sanığın Tapuyu Devretmesi Gerekirken Para İstemesi ve Para Verilmediğinde Tapuda Devri Sağlamayarak Evin Kendine Ait Olduğunu İddia Ettiği – Güvene Dayalı Anlaşmaya Aykırı Davrandığı )

• GÜVENE DAYALI SÖZLÜ ANLAŞMADAN YARAR SAĞLAMA ( Güveni Kötüye Kullanma/Sanığın Katılanlarla Samimi İlişkisi Bulunduğu – Katılanların Yabancı Uyruklu Olması Nedeniyle Gerekli İzinleri Alana Dek Satın Aldıkları Evin Tapu Kaydını Sanığın Üzerine Aldıkları/Sanığın Tapuyu Devretmesi Gerekirken Para İstemesi ve Para Verilmediğinde Tapuda Devri Sağlamayarak Evin Kendine Ait Olduğunu İddia Ettiği )

• YABANCI UYRUKLU KİŞİLERİN İZİN ALINCAYA KADAR TAPU KAYDINI SANIĞIN ÜZERİNE ALMASI ( Anlaşma Güvene Dayandığı Halde Sanığın Devir İçin Para İstediği/Para Verilmediğinde Evin Kendisine Ait Olduğunu İddia Edip Devri Gerçekleştirmediği – Güveni Kötüye Kullanma Suçunu İşlediği )

• SANIĞIN TAPUDA DEVRİ SAĞLAMAMASI ( Yabancı Uyruklu Olduklarından Gerekli İzinleri Alana Dek Tapu Kaydının Sanığın Üzerine Yapıldığı/Anlaşma Güvene Dayandığı Halde Sanığın Devir İçin Para İstediği – Güveni Kötüye Kullanma Suçunu İşlediği )

5237/m. 155

ÖZET : Dava, güveni kötüye kullanma suçuna ilişkindir.

Sanığın yabancı uyruklu olan katılanlarla samimi ilişkisi bulunmaktadır. Birlikte varılan güvene dayalı anlaşma çerçevesinde, katılanlar satın aldıkları yazlık evi, satış işlemi için gerekli izinler alınıncaya kadar tapu kaydını sanığın üzerine almışlardır. Sanığın izinler alındıktan sonra bu evi katılanlara tapuda devretmesi gerekmekte iken, güvene dayalı sözlü anlaşmaya aykırı davranarak para talebinde bulunmuştur. Kabul edilmeyince de katılanlarca parası ödenip alınan evin kendisine ait olduğunu iddia edip tapuda devrini sağlamadığı anlaşılmıştır. Güveni kötüye kullanma suçu oluşmuştur.

DAVA : Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : 1- )Katılanlar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;

Katılanlar vekilinin yüzüne karşı tefhim olunan 19/10/2010 tarihli sanık H. Ö. hakkında verilen mahkumiyet, sanıklar S. Ö., K. Ö. hakkında verilen beraat kararlarına yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 27.10.2010 tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,

2- )Sanık H.Ö hakkında güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet kararının temyiz incelemesinde;

Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

Somut olayda; sanığın yabancı uyruklu olan katılanlarla samimi ilişkisi bulunduğu, birlikte varılan güvene dayalı anlaşma çerçevesinde, katılanların parasını sahibine ödeyerek satın aldıkları yazlık evi, yabancılara satış işlemi için gerekli izinler alınıncaya kadar tapu kaydını sanığın üzerine aldıkları, sanığın sözlü anlaşma gereği izinler alındıktan sonra bu evi katılanlara tapuda devretmesi gerektiği halde, güvene dayalı bu anlaşmaya aykırı davranarak para talebinde bulunduğu, kabul edilmeyince de gerçekte katılanlarca parası ödenip alınan bu evin kendisine ait olduğunu iddia edip tapuda devrini sağlamadığı anlaşılmakla, güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

SONUÇ : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 09.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın