Şirket Ortaklığından Ayrılma

Şirket Ortaklığından Ayrılma

 avukat

T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/15018

K. 2013/12546

T. 9.7.2013

• MENFİ TESPİT İSTEMİ ( Davalı Banka İle Dava Dışı Şirket Arasında Düzenlenen Kredi Sözleşmelerinde Davacının Kefaletinin Süre İle Sınırlı Olmadığından Davacının Şirket Ortaklığından Ayrılmasının Kefaleti Sona Erdirmeyeceği )

• KREDİ SÖZLEŞMELERİ ( Davacının Kefaletinin Süre İle Sınırlı Olmadığından Davacının Şirket Ortaklığından Ayrılmasının Kefaleti Sona Erdirmeyeceği – Davacının Kefelet Sınırları İçinde Kalan Bonoya Dayandığı Gerekçeleri İle Menfi Tespit Davasının Reddedilmesinin İsabetli Olduğu )

• ŞİRKET ORTAKLIĞINDAN AYRILMA ( Menfi Tespit Davası – Davalı Banka İle Dava Dışı Şirket Arasında Düzenlenen Kredi Sözleşmelerinde Davacının Kefaletinin Süre İle Sınırlı Olmadığından Davacının Şirket Ortaklığından Ayrılmasının Kefaleti Sona Erdirmeyeceği )

• KEFALETİNİN SÜRE İLE SINIRLI OLMAMASI ( Davacının Şirket Ortaklığından Ayrılmasının Kefaleti Sona Erdirmeyeceği – Davacının Kefelet Sınırları İçinde Kalan Bonoya Dayandığı Gerekçeleri İle Menfi Tespit Davasının Reddinde İsabetsizlik Olmadığı )

2004/m.72

ÖZET : Dava, menfi tespit istemidir. Davalı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen kredi sözleşmelerinde davacının kefaletinin süre ile sınırlı olmadığı, davacının şirket ortaklığından ayrılmasının kefaleti sona erdirmeyeceği, icra takibinin davacının kefelet sınırları içinde kalan bonoya dayandığı gerekçeleri ile davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetlidir.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak venlen hükmün davacı vekilince duruşmah olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili ile davalı vek. nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Z… İnş. Ltd.Şti.’nin ortağı iken davalı banka ile teminat mektubu verilmesi için sözleşme imzalandığını ve bu sözleşmenin teminatı olarak da lehdarı dışında diğer bölümleri boş şekilde bono da imzalanıp bankaya verildiğini, davacının dava dışı şirketin ortaklığından hisselerini devredip, ayrıldığı 16.10.2007 tarihine kadar banka ile kredi ilişkisinde bulunulmadığını, sonrasında düzenlenen teminat mektubu nedeniyle bankanın verildiği sırada bono vasfinda olmayan bonoyu sonraki tarihli olarak doldurup, aleyhe icra takibine başladığını, teminat mektubu riskinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitinin yargılamayı gerektirdiği gibi kefilden teminat mektubu bedelinin deposunun da istenemeyeceğini, davacının borçtan sorumluluğu bulunmadığını belirterek, bononun ve icra takibinin iptaline, 40’tan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı banka vekili, davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonunda, banka kayıtları incelenerek düzenlenen hesap bilirkişisi raporunda takip tarihi itibariyle davalı bankanın, davacının da kefili olduğu kredi sözleşmesi nedeniyle dava dışı Z… Şirketinden 80.735,01 TL nakit, 358.641,04 TL gayri nakit alacaklı olduğunun bildirildiği, davalı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen toplam 700.000,00 USD tutarlı kredi sözleşmelerinde davacının kefaletinin süre ile sınırlı olmadığı, davacının şirket ortaklığından ayrılmasının kefaleti sona erdirmeyeceği, icra takibinin davacının kefelet sınırları içinde kalan bonoya dayandığı gerekçeleri ile davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan almarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 09.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın