Sahtecilik

Sahtecilik


T.C.
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
E. 2011/2052
K. 2011/4386
T. 26.5.2011
• SAHTECİLİK ( Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesini Noter Kayıtlarına İntikal Ettirmeyip Yok Etmeye Çalışarak Parayı Uhdesinde Bırakan Sanığın İlgilisinin Müracaatı İle Ortaya Çıkan Eyleminin Sadece Nitelikli Zimmet Suçundan Cezalandırılması Gerektiği )
• NİTELİKLİ ZİMMET ( Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesini Noter Kayıtlarına İntikal Ettirmeyip Yok Etmeye Çalışarak Parayı Uhdesinde Bırakan Sanığın İlgilisinin Müracaatı İle Ortaya Çıkan Eylemde Suçun Oluştuğu )
• HAK YOKSUNLUĞU ( Sanığın Eylemlerini Hakkını Kötüye Kullanmak Suretiyle Gerçekleştirdiği Gözetilmeksizin Aynı Yasanın 53/5. Maddesi Gereğince 53/1. Maddesindeki Tüm Hakları Kullanmaktan Yoksun Bırakılmasına Karar Verilmesinin Yasaya Aykırılığı )
5237/m.53, 205, 212
ÖZET : Tarafların gerçek iradelerine ve istemlerine uygun olarak düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesini noter kayıtlarına intikal ettirmeyip yok etmeye çalışarak… lirayı uhdesinde bırakan sanığın, ilgilisinin müracaatı ile ortaya çıkan eyleminin TCK.nun 212. maddesindeki içtima düzenlemesinin 205. maddeyi kapsamadığı, bu itibarla ayrıca sahtecilik suçunun oluşmayacağı nazara alınıp, sadece nitelikli zimmet suçundan cezalandırılması gerektiği halde basit zimmet ve sahtecilik suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması,

Sanığın eylemlerini TCK.nun 53/1.a madde ve bendindeki hakkını kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği gözetilmeksizin aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince 53/1. maddesindeki tüm hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi ve aynı madde uyarınca zimmet suçu nedeniyle cezanın infazından sonra uygulanması öngörülen hak yoksunluğunun ise belirlenen sonuç cezanın yarısından az olamayacağının gözetilmemesi, yasaya aykırıdır.

DAVA : Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli zimmet suçlarından sanığın yapılan yargılanması sonunda; basit zimmet ve atılı diğer suçtan mahkümiyetine dair, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 06.07.2010 gün ve 2010/169 Esas, 2010/264 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay’ca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Tarafların gerçek iradelerine ve istemlerine uygun olarak düzenlenmiş 06.11.2009 tarih ve 21490 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesini noter kayıtlarına intikal ettirmeyip yok etmeye çalışarak 6.142 lirayı uhdesinde bırakan sanığın, ilgilisinin müracaatı ile ortaya çıkan eyleminin TCK.nun 212. maddesindeki içtima düzenlemesinin 205. maddeyi kapsamadığı, bu itibarla ayrıca sahtecilik suçunun oluşmayacağı nazara alınıp, sadece nitelikli zimmet suçundan cezalandırılması gerektiği halde basit zimmet ve sahtecilik suçlarından ayrı ayrı hüküm kurulması,

Sanığın eylemlerini TCK.nun 53/1.a madde ve bendindeki hakkını kötüye kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği gözetilmeksizin aynı Yasanın 53/5. maddesi gereğince 53/1. maddesindeki tüm hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi ve aynı madde uyarınca zimmet suçu nedeniyle cezanın infazından sonra uygulanması öngörülen hak yoksunluğunun ise belirlenen sonuç cezanın yarısından az olamayacağının gözetilmemesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan her iki suçtan tertip edilen toplam ceza ve hak yoksunlukları miktarları saklı kalmak kaydıyla hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK.nun 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 26.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın