Nafakanın Artırılması | Nafaka Davası

Nafakanın Artırılması | Nafaka Davası

avukat

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2014/5622

K. 2014/13088

T. 13.10.2014

• YOKSULLUK VE İŞTİRAK NAFAKASININ YETERSİZ KALMASI ( Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumlarında Boşanma Davasından Sonra Olağanüstü Bir Değişiklik Olduğunun İleri Sürülmediği – Nafakanın TÜİK’in Yayınladığı ÜFE Oranında Artırılacağı )

• NAFAKANIN ARTIRILMASI ( Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumlarında Boşanma Davasından Sonra Olağanüstü Bir Değişiklik Olduğunun İleri Sürülmediği – Nafakanın TÜİK’in Yayınladığı ÜFE Oranında Artırılarak Dengenin Yeniden Sağlanacağı )

• EKONOMİK VE SOSYAL DURUMLARIN DEĞİŞMESİ ( Nafakanın Artırılması Talebi – Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumlarında Boşanma Davasından Sonra Olağanüstü Bir Değişiklik Olduğunun İleri Sürülmediği/Nafakanın TÜİK’in Yayınladığı ÜFE Oranında Artırılacağı )

• TARAFLARIN MALİ DURUMLARININ DEĞİŞMESİ ( Nafakanın Artırılması/Mali Durumların Değişmesi veya Hakkaniyetin Gerektirdiği Durumlarda İradın Artırılması ya da Azaltılmasına Karar Verilebileceği – Tarafların Ekonomik ve Sosyal Durumlarında Boşanma Davasından Sonra Olağanüstü Bir Değişiklik Olduğunun İleri Sürülmediği/Nafakanın TÜİK’in Yayınladığı ÜFE Oranında Artırılması Gerektiği )

4721/m. 176/4

ÖZET : Davacı yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek artırılmasını talep etmiştir.

Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. Yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’ in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dilekçesinde; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk ve iştirak nafakalarının yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk nafakasının 150 TL den 400 TL ye, iştirak nafakasının ise 100 TL den 250 TL ye artırılmasını talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakasının 350 TL ye, iştirak nafakasının ise 250 TL ye yükseltilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- ) İştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile iştirak nafakasına yönelik olan hükmün ONANMASINA,

2- ) Yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.

Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir. O halde; yoksulluk nafakasının niteliği ve takdir edildiği tarih gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yüksek nafaka takdiri doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın