T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/13346
K. 2011/18405
T. 22.11.2011
• VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİ ( İtirazın İptali – Taraflar Arasında Ücret Sözleşmesi Düzenlenemediği/Davacının Vekalet Ücreti Alacağının Belirlenmesi Gerektiği )
• ÜCRET SÖZLEŞMESİ ( Vekalet Ücretinin Tahsili – İtirazın İptali ve %40 İnkar Tazminatının Faiz ve Masraflarla Birlikte Davalı Taraftan Tahsili/Taraflar Arasında Ücret Sözleşmesi Düzenlenemeyeceği )
• İTİRAZIN İPTALİ ( İtirazın İptali – Taraflar Arasında Ücret Sözleşmesi Düzenlenemediği/Davacının Vekalet Ücreti Alacağının Belirlenmesi Gerektiği )
1136/m.164/son
ÖZET : Dava dilekçesinde vekalet ücretinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ve %40 inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Taraflar arasında ücret sözleşmesi düzenlenememiştir. Ancak davacı avukatın vekil tayin edildiği icra takibinde vekalet görevini yaptığı tartışmasızdır. Davacının vekalet ücreti alacağı belirlenirken her dava ve icra takibindeki davacı istemiyle bağlı kalınarak Avukatlık Kanunun 164/4 ve 5. maddelerine göre ücret alacağı belirlenmelidir.
Mahkemece sadece Avukatlık Kanunu madde 164/son gereği davacı avukatın ücret hakkının bulunduğu kabul edilmiş, hüküm buna göre kurulmuştur. Mahkemece, Avukatlık Kanununun 164/4 maddesi gereğince davacı avukata aaüt, uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Dava dilekçesinde 3.544 TL vekalet ücretinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ve %40 inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacı avukatın davalıya ait icra takibini yürüterek sonuçlandırdığını, ancak vekalet ücretini tahsil edemediğini, vekalet ücretinin tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını, davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek itirazın iptali ile % 40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı savunmasında takip konusu vekalet ücretini icra dosyasına yatırdığını, bu sebeple de borcunun olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 164/5 maddesi uyarınca “Dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir”.
İ.İ.K.nun 138/111. maddesinde “Vekil vasıtasıyla yapılan takiplerde vekalet ücretinin miktarı, alacaklıyla borçlu arasında yapılmış sözleşmeye bakılmaksızın, icra memuru tarafından avukatlık ücreti tarifesine göre hesaplanır. Bu şekilde tayin olunan vekalet ücreti de takip masraflarına dahildir”.
Alacaklının vekili aracılığıyla takip ettiği icra takibinde aaüt’ne göre icra müdürü tarafından hesaplanacak vekalet ücreti ve takip giderlerinin davacı avukata ait olması sebebiyle davacıya ödenmesi gerekir. İcra müdürünün hesap edip, davalı tarafından icra dosyasına yatırılan vekalet ücreti konusunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı avukat zaten bu ücreti dosyadan çekmiştir. Mahkeme de, buna dayanarak ret kararı vermiştir.
Ancak, taraflar arasında ihtilaf konusu olan husus, davacı avukatla müvekkili olan davalı arasında yapılan anlaşma gereği Avukatlık Kanununun 164/4 maddesi gereği olan avukatlık ücretinden kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasında ücret sözleşmesi düzenlenememiştir. Ancak davacı avukatın vekil tayin edildiği icra takibinde vekalet görevini yaptığı tartışmasızdır. Davacının vekalet ücreti alacağı belirlenirken her dava ve icra takibindeki davacı istemiyle bağlı kalınarak Avukatlık Kanunun 164/4 ve 5 inci maddelerine göre ücret alacağı belirlenmelidir.
Somut olayda, mahkemece sadece Avukatlık Kanunu madde 164/son gereği davacı avukatın ücret hakkının bulunduğu kabul edilmiş, hüküm buna göre kurulmuştur.
Öyle ise mahkemece, Avukatlık Kanununun 164/4 maddesi gereğince davacı avukata aaüt, uyarınca vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.