Ecrimisil | Zamanaşımı

Ecrimisil | Zamanaşımı

  avukat avukat

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/16936

K. 2014/13011

T. 8.7.2014

• ECRİMİSİL İSTEMİ ( Islah Edilen Kısım Yönünden Faiz Talebinde Islah Tarihinin Esas Alınması Gerektiği – Davalıların Ayrı Ayrı Ecrimisilden Sorumlu Tutuldukları Nazara Alınarak Harç ve Yargılama Giderlerinden Buna Göre Sorumluluklarının Belirlenmesi Reddedilen Miktar Üzerinden Davalılar Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerektiği )

• ZAMANAŞIMI ( Ecrimisil Davaları Beş Yıllık Zamanaşımına Tabi Olup Bu Beş Yıllık Sürenin Dava Tarihinden Geriye Doğru İşlemeye Başlayacağı – Ecrimisil Başlangıç Tarihiyle Davacıların Çekişme Konusu Taşınmazlardaki Paylarını Temlik Ettikleri Tarih Arasındaki Dönem İçin Hesaplanacak Ecrimisilin Hüküm Altına Alınması Gerektiği )

• YARGILAMA GİDERLERİNDEN SORUMLULUK ( Davalıların Ayrı Ayrı Ecrimisilden Sorumlu Tutuldukları Nazara Alınarak Harç ve Yargılama Giderlerinden Buna Göre Sorumluluklarının Belirlenmesi ve Reddedilen Miktar Üzerinden Davalılar Lehine Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerektiği )

• ISLAH ( Ecrimisil İstemi – Islah Edilen Kısım Yönünden Faiz Talebinde Islah Tarihinin Esas Alınması Gerekirken Anılan Hususun Gözardı Edilmiş Olmasının Doğru Olmadığı )

4721/m.995

ÖZET : Dava, ecrimisil istemine ilişkindir. İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Somut olaya gelince, davanın 10.12.2009 tarihinde açıldığı, davalıların zamanaşımı itirazında bulundukları, bu durumda ecrimisil başlangıç tarihinin 10.12.2004 tarihi olacağı, bu tarihle davacıların çekişme konusu taşınmazlardaki paylarını temlik ettikleri 24.3.2009 tarihi arasındaki dönem için hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması ve ıslah edilen kısım yönünden faiz talebinde ıslah tarihinin esas alınması gerekirken, anılan hususların gözardı edilmiş olması doğru olmadığı gibi, davalıların ayrı ayrı ecrimisilden sorumlu tutuldukları nazara alınarak harç ve yargılama giderlerinden buna göre sorumluluklarının belirlenmesi ve reddedilen miktar üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda. yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne dair olarak verilen karar taraflarca süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 8.7.2014 Salı günü saat: 10.11’de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakiminin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi. gereği düşünüldü:

KARAR : Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.

Mahkemece, davacıların dava tarihinden geriye 5 yıllık ecrimisil talebinde bulunabilecekleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacı tarafça çekişme konusu taşınmazlarla ilgili olarak 6.6.2003 tarihinde açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istekli Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/636 Esas, 2007/253 Karar sayılı kararla, davacılar M., H., A. ve bir kısım davalıların murisi İ. adına miras payları oranında iptal ve tescil kararı verildiği ve kararın 10.7.2008 tarihinde kesinleştiği, davacıların çekişme konusu taşınmazda anılan ilamla edindikleri paylarını davadan önce 24.3.2009 tarihinde dava dışı kişiye temlik ettikleri, davacıların çekişme konusu 3,4,5,6 ve 20 parsel sayılı taşınmazlardan yararlanamadıklarını ileri sürerek 6.6.2003-24.3.2009 tarihleri arası dönem için ecrimisil talep ettikleri anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasında verilen karar kurucu değil, açıklayıcı niteliktedir. Öte yandan, 25.5.1938 tarihli ve 29/10 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay’ın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.

Somut olaya gelince, davanın 10.12.2009 tarihinde açıldığı, davalıların zamanaşımı itirazında bulundukları, bu durumda ecrimisil başlangıç tarihinin 10.12.2004 tarihi olacağı, bu tarihle davacıların çekişme konusu taşınmazlardaki paylarını temlik ettikleri 24.3.2009 tarihi arasındaki dönem için hesaplanacak ecrimisilin hüküm altına alınması ve ıslah edilen kısım yönünden faiz talebinde ıslah tarihinin esas alınması gerekirken, anılan hususların gözardı edilmiş olması doğru olmadığı gibi, davalıların ayrı ayrı ecrimisilden sorumlu tutuldukları nazara alınarak harç ve yargılama giderlerinden buna göre sorumluluklarının belirlenmesi ve reddedilen miktar üzerinden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir.

SONUÇ : Tarafların temyiz itirazlarının açıklanan yönler itibariyle yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan sebeplerle ( 6100 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesi yollaması ile ) 1086 Sayılı H.U.M.K.un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 08.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın