Boşanma | Mal Paylaşımı Davası | Aile Hukuku

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/16376

K. 2004/247

T. 14.1.2004

• ISLAH EDİLEN DAVA ( Islah Edilmiş Şekliyle Islahtan Önceki Davanın Devamı Niteliğinde Olduğu – Evliliğin Boşanma Sebebiyle Sona Ermesinden Doğan Dava Hakları/Zamanaşımı )

• ZAMANAŞIMI ( Evliliğin Boşanma Sebebiyle Sona Ermesinden Doğan Dava Hakları – Islah Edilen Dava/Islah Edilmiş Şekliyle Islahtan Önceki Davanın Devamı Niteliğinde Olduğu )

• BOŞANMA SEBEBİYLE DOĞAN DAVA HAKLARI ( Zamanaşımı – Islah Edilen Dava/Islah Edilmiş Şekliyle Islahtan Önceki Davanın Devamı Niteliğinde Olduğu )

• MAL PAYLAŞIMI DAVASI ( Evliliğin Boşanma Sebebiyle Sona Ermesinden Sonra Islah İle Maddi ve Manevi Tazminata Dönüştürülmesi – Zamanaşımının Hesabında Davanın İlk Açıldığı Tarihin Esas Alınacağı )

1086/m. 87, 88

4721/m. 178

ÖZET : Islah edilen dava, ıslah edilmiş şekliyle ıslahtan önceki davanın devamı niteliğindedir. Bu nedenledir ki, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 88. maddesi gereğince 3 gün içinde ıslaha ilişkin yeni dilekçe veren davacıdan yeniden başvurma ve karar ve ilam harcı alınmaz. Aynı nedenle zamanaşımı da davanın ilk açıldığı tarihte kesilmiş olur. Başka bir ifade ile ıslah olunan dava , ilk dava gününde açılmış sayılır. Zamanaşımının hesabında ıslah tarihi değil, davanın ilk açıldığı tarih esas alınır. Zira ıslah, usul işlemlerinin düzeltilmesidir. Tarafların boşanmalarına dair olan karar 15.02.2002’de kesinleştiğine iş bu dava da 9.7.2002 tarihinde açıldığına göre dava süresinde açılmıştır. Zamanaşımına uğradığının kabulü ile bu sebeple reddi doğru değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-Davacı, 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin yürürlükte olduğu dönemde sürdürülüp boşanma ile sonuçlanmış olan evlilikleri içerisinde alınan ve tapu sicilinde davalı adına kayıtlı olan taşınmazın ve yine davalıya ait aracın edinilmesine çalışarak kazancını davalıya vermek suretiyle katkıda bulunduğunu ileri sürerek, katkısına karşılık 15.000.000.000 TL. tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilin istemiş; bilahare 27.03.2003 tarihinde ıslah dilekçesi vererek tazminat talebini, Türk Kanunu Medenisinin 143/1-2 maddesinde yer alan boşanma sebebiyle maddi ve manevi tazminata dönüştürmüş, talep ettikleri tazminatın 12.000.000.000 TL’sinin maddi, 3.000.000.000 TL’sinin ise manevi tazminat olduğunu bildirmiştir. Bu suretle ıslahla dava sebebi değiştirilmiştir.

Islah dilekçesinin tebliği üzerine, davalı esasa girilmeden süresi içinde zamanaşımı definde bulunmuş,

Mahkemece, ıslah olunan davanın Türk Medeni Kanununun 178. maddesi gereğince zamanaşımına uğradığı kabul edilerek zamanaşımından reddedilmiştir.

Islah edilen dava, ıslah edilmiş şekliyle ıslahtan önceki davanın devamı niteliğindedir. Bu nedenledir ki, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 88. maddesi gereğince 3 gün içinde ıslaha ilişkin yeni dilekçe veren davacıdan yeniden başvurma ve karar ve ilam harcı alınmaz. Aynı nedenle zamanaşımı da davanın ilk açıldığı tarihte kesilmiş olur. Başka bir ifade ile ıslah olunan dava , ilk dava gününde açılmış sayılır. Zamanaşımının hesabında ıslah tarihi değil, davanın ilk açıldığı tarih esas alınır. Zira ıslah, usul işlemlerinin düzeltilmesidir. ( HUMK. md. 87 ) Tarafların boşanmalarına dair olan karar 15.02.2002’de kesinleştiğine iş bu dava da 9.7.2002 tarihinde açıldığına göre dava süresinde açılmıştır. Zamanaşımına uğradığının kabulü ile bu sebeple reddi doğru değildir. İşin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozma nedenidir.

2-4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici 1. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.

SONUÇ : Temyize konu kararın 1. bentteki sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 14.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın