Boşanma | Hakkın Kötüye Kullanılması

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/10693

K. 2006/10165

T. 26.6.2006

• BOŞANMA ( Kocanın Güven Sarsıcı Davranışlar İçersine Girdiği – Davalı Kadının da Evlilik Birliğinin Kendisine Yüklediği Görevleri Yerine Getirmediği Eşine Karşı Ağır Hakaretlerde Bulunduğu/Boşanmaya Karar Verilmesi Gerektiği )

• KUSURUN AĞIRLIĞI ( Evlilik Birliğinin Sarsılmasına Sebep Olan Hadiselerde Kocada Olduğu – Eşlerin Evliliklerinin Devamında Davalı Bakımından Korunmaya Değer Bir Yararı da Kalmadığından Boşanmaya Karar Verilmesi Gerektiği )

• HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI ( Boşanma – Davalı Kadının Evlilik Birliğinin Kendisine Yüklediği Görevleri Yerine Getirmediği Eşine Karşı Ağır Hakaretlerde Bulunması Nedeniyle Davalının Boşanmaya Karşı Çıkması )

4721/m.166/2

ÖZET : Kocanın ( davacının ) güven sarsıcı davranışlar içersine girdiği, davalının da ( kadının da ) evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, eşine karşı ağır hakaretlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik sabittir. Ancak evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan hadiselerdeki kusurun ağırlığı kocadadır. Eşlerin evliliklerinin devamında davalı bakımından korunmaya değer bir yararı da kalmamıştır. Davalının boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Mahkemece boşanmaya karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanığın gerçeği söylemiş olmasıdır. ( HUMK.254 ) Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanının değerden düşürücü bir sebep sayılamaz. Dosyada tanığın olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olgu da yoktur.

Bu durumda davacının annesinin sözlerine de değer verilmesi gerekir. Toplanan delillerden kocanın ( davacının ) güven sarsıcı davranışlar içersine girdiği, davalının da ( kadının da ) evlilik birliğinin kendisine yüklediği görevleri yerine getirmediği, eşine karşı ağır hakaretlerde bulunduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik sabittir. Ancak evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan hadiselerdeki kusurun ağırlığı kocadadır. Eşlerin evliliklerinin devamında davalı bakımından korunmaya değer bir yararı da kalmamıştır. Davalının boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Medeni Kanununun 166/2. maddesinin aradığı şartlar gerçekleşmiştir. Mahkemece boşanmaya karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret hükmü kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın