Hizmet Tespiti

Hizmet Tespiti

T.C.

YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2010/11453

K. 2011/4062

T. 24.3.2011

• HİZMET TESPİTİ ( Usta Öğreticilerin Öngörülen ve Önceden Belirlenen Süre Dahilinde Bir Çalışma Yükümlülüğünü Kabullendikleri ve Ders Saati Karşılığında da Ücrete Hak Kazandıkları )

• HALK EĞİTİM MERKEZİNDE USTA ÖĞRETİCİ ( Öngörülen ve Önceden Belirlenen Süre Dahilinde Bir Çalışma Yükümlülüğünü Kabullendikleri ve Ders Saati Karşılığında da Ücrete Hak Kazandıkları – Hizmet Tespiti İstemi )

• USTA ÖĞRETİCİ ( Halk Eğitim Merkezinde/Hizmet Tespiti İstemi – Öngörülen ve Önceden Belirlenen Süre Dahilinde Bir Çalışma Yükümlülüğünü Kabullendikleri ve Ders Saati Karşılığında da Ücrete Hak Kazandıkları )

• EYLEMLİ ÇALIŞMA ( Yasa ve Sözleşmelerde Belirtilen Sınırlamalara Aykırı Tam Süreli Hizmet Sözleşmesinin Unsurlarının Gerçekleştiği Bir Çalışma Durumunun Eylemli Olarak Oluştuğunun İddia Edilip Kanıtlanmasının Olanak Dahilinde Olduğu )

• DERS SAATLERİ ( Hizmet Tespiti İstemi – Dava Konusu Dönemlere İlişkin Ders ve Yoklama Defterleri Puantajlar Getirtilip Bu Tür Belgelerde Noksanlık Varsa Bunun Nedeni Araştırılarak İşveren Kurumun İlgili Şef Amir ve Müdür Gibi Yetkili Kişileri Dinlenerek Araştırılması Gerektiği )

506/m.79

1739/m.47

657/m.4

4857/m.13

ÖZET : Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. 506 sayılı Yasa’nın 79, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’un 47, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ‘nun 4, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 13. maddesi ile bu konudaki yönetmelik hükümleri gözetildiğinde usta öğreticilerin öngörülen ve önceden belirlenen süre dahilinde bir çalışma yükümlülüğünü kabullendikleri ve ders saati karşılığında da ücrete hak kazandıkları görülmektedir.

Yasa ve sözleşmelerde belirtilen sınırlamalara aykırı, tam süreli hizmet sözleşmesinin unsurlarının gerçekleştiği bir çalışma durumunun eylemli olarak oluştuğunun iddia edilip kanıtlanması olanak dahilindedir.

Bu nedenle dava konusu dönemlere ilişkin ders ve yoklama defterleri, puantajlar getirtilip, bu tür belgelerde noksanlık varsa bunun nedeni araştırılarak, işveren kurumun ilgili şef, amir ve müdiir gibi yetkili kişileri dinlenerek davacının resmi belgelerde belirtilen ders saatlerinden sonra kursta kalmasının haklı gerekçesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, deliller hep birlikte değerlendirilip sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.

DAVA : Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum vekili ile davalı Milli Eğitim Bakanlığı adına Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Davacı, L… ve G… İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı Halk Eğitim Merkezlerinde 1983-2006 yılları arasında, usta öğretici olarak tam gün ve sürekli olarak çalışmasına rağmen, çalıştığı sürelerin eksik şekilde Kuruma bildirildiğinden bahisle eksik günlerin tespitini talep etmiş, mahkemece, tanık beyanları esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Halk Eğitim Merkezlerinde usta öğretici olarak ek ders ücret bordrolarında belirtilen saatler kadar, ders ücreti karşılığı çalışmış olan davacının, ay içerisindeki toplam çalışma saatine göre aylık çalışma günü hesaplanmak suretiyle, sigortalı hizmet olarak Kuruma bildirimi yapılmış olup, işbu dava ile davacı, işe giriş ve çıkış tarihleri arasındaki çalışmalarının tam süreli olarak kabulü ile ayda 30 gün üzerinden bildirim yapılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davanın 5510 sayılı Kanun’un 4/I-a bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin olduğu, geçiş hükümlerini içeren aynı Kanun’un geçici 7. maddesi hükmünde “Bu Kanun’un yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanun’la mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanun’un geçici 20. maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiili hizmet süresi zammı, itibari hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü gözetildiğinde, eldeki somut uyuşmazlığın dayandığı mevzuat hükümleri 506 sayılı Kanun’un 79. maddesi ile 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 47. maddesidir.

Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 47. maddesi; “Örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ve hizmetiçi yetiştirme kurs, seminer ve konferanslarında uzman ve usta öğreticiler de geçici veya sürekli olarak görevlendirilebilir. Öğretim tür ve seviyelerine göre uzman ve usta öğreticilerin seçimlerinde aranacak şartlar, görev ve yetkileri, yönetmeliklerle tespit edilir.” düzenlemesini getirmiş, bu yasal düzenleme uyarınca çıkarılan Yönetmeliğin 5. maddesi “Uzman ve Usta Öğreticiler aşağıdaki şekillerde görevlendirilirler.

1- Geçici personel olarak:

Geçici personel olarak görevlendirilecek uzman ve usta öğreticiler ile yapılacak sözleşme esasları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 15.05.1975 gün ve 1897 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile değiştirilen 4. maddesine göre Bakanlıkça hazırlanır.

2- Ek ders görevi verilmek yoluyla:

4. maddede belirtilen esaslara göre ek ders görevi verilmesi yoluyla görevlendirilecek uzman ve usta öğreticilere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca 02.12.1998 tarihli ve 98/12120 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen ve Yöneticilerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Esaslarda belirtilen miktarda ek ders görevi verilebilir.”; aynı yönetmeliğin 8. maddesi; “Geçici sözleşmeli olarak görevlendirilen uzman ve usta öğreticilerin haftalık çalışma süresi 40 saattir.” ve 9. maddesi; “Uzman ve usta öğreticilerin günlük çalışma süresi en fazla 8 saattir. Kurum Müdürü, Cumartesi, Pazar günleri de dahil olmak üzere, uzman ve usta öğreticilere günün 8.00-23.00 saatleri arasında görev verebilir.” hükümlerini içermektedir. Davacının, çalışma esasları ile çalışması sırasında tabi olacağı statü yukarıda sıralanan mevzuat çerçevesinde ayrıntılı bir düzenlemeye tabi tutulmuş olup; anılan düzenlemelere egemen ilkeler ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun 13. maddesinde yer alan “İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmi süreli iş sözleşmesidir.” hükmü de gözetildiğinde; çalışma ilişkisinde, “tam süreli iş sözleşmesi” olarak nitelenmeye olanak verecek bir bağımlılık ilişkisinin bulunmadığı, usta öğreticilerin öngörülen ve önceden belirlenen süre dahilinde bir çalışma yükümlülüğünü kabullendikleri ve ders saati karşılığında da ücrete hak kazandıklarını göstermektedir.

Bu konuda ortaya çıkan uyuşmazlık sonucu Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca verilen 17.09.2008 gün 2008/10-555 Esas 2008/530 sayılı kararda da; “dinlenen tanıkların da aynı davacı gibi başka köylerde usta öğretici olarak çalışan kişiler olduğu, resmi belgeler ve davacının imzasını taşıyan belgelerle çelişkili tanık beyanlarına itibar edilemeyeceği anlaşıldığından; tam gün esası ve aylık karşılığı olmayan çalışmaların, günlük çalışma saatine göre ve kısmi zamanlı çalışma olması nedeniyle bu çerçevede değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmek gerektiği” belirtilmiş olup, bu şekildeki bir çalışma ilişkisinde, tam süreli çalışmaya ilişkin hakların doğduğunu kabule olanak yok ise de; yasa ve sözleşmelerde belirtilen sınırlamalara aykırı, tam süreli hizmet sözleşmesinin unsurlarının gerçekleştiği bir çalışma durumunun, eylemli olarak oluştuğunun iddia edilip kanıtlanması olanak dahilinde bulunmaktadır. Ancak, bu yöndeki iddia, hizmet tespiti davalarının kamu düzenine ilişkin niteliği gözetilerek kanıtlanmalı; işverenin resmi kurum niteliği, ücret ödemelerinin kayıtlara dayalı olma gerekleri dikkate alınarak; kurum kayıtlarına yansıyan bilgilerin aksinin kanıtlanmasına yönelik kanıtların hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı, sosyal güvenlik hakkının yaşama geçirilmesine yönelik davanın özelliklerinin gerektirdiği duyarlılık uyarınca denetlenmelidir.

Mahkemece, ek ders ücret bordroları celbedilmiş ise de; davacının çalışmasının niteliği gereğince ve yeterince araştırma konusu yapılmamıştır. Bu nedenle; dava konusu dönemlere ilişkin ders ve yoklama defterleri, özellikle puantajlar getirtilmeli, bu tür belgelerde noksanlık varsa bunun nedeni araştırılmalı, gerekirse işveren kurumun ilgili şef, amir ve müdür gibi yetkili kişileri dinlenerek bir sonuca ulaşılmalı, hüküm altına alınan süreler yönünden davacının resmi belgelerde belirtilen ders saatlerinden sonra kursta kalmasının haklı bir gerekçesinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.

Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davalı Kurum vekili ile davalı Milli Eğitim Bakanlığı adına Hazine vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), 24.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın