Baz İstasyonlarının Kaldırılması Talebi

Baz İstasyonlarının Kaldırılması Talebi

 

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/11469

K. 2011/10833

T. 20.10.2011

• BAZ İSTASYONLARININ KALDIRILMASI TALEBİ ( Adli Yargıda Açılan Davalarda Mahkemece Tarafların Delil ve Belgeleri Toplandıktan Sonra Dava Konusu Baz İstasyonunun Yönetmelikte Belirtilen Limit Değerlere ve Güvenlik Mesafesine Uygun Olup Olmadığının Tespiti Gerektiği )

• ADLİ YARGIDA AÇILAN DAVALAR ( Mahkemece Tarafların Delil ve Belgeleri Toplandıktan Sonra Dava Konusu Baz İstasyonunun Yönetmelikte Belirtilen Limit Değerlere ve Güvenlik Mesafesine Uygun Olup Olmadığının Tespiti Gerektiği – Baz İstasyonlarının Kaldırılması Talebi )

• SAĞLIĞA ZARAR VERİLDİĞİ İDDİASI ( Baz İstasyonlarının Kaldırılması Talebi – Konusunda Uzman Bilirkişiler Marifetiyle Keşif Yapılarak Alınacak Bilirkişi Raporu ve Tüm Deliller Birlikte Değerlendirilip Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği )

4721/m.737

5809/m.37

ÖZET : Dava, sağlığa zarar verdiği iddiası ile davalı şirketlere ait baz istasyonlarının kaldırılması talebine ilişkindir. Adli yargıda açılan davalarda mahkemece, tarafların delil ve belgeleri toplandıktan sonra dava konusu baz istasyonunun yönetmelikte belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olup olmadığı, davacının sağlığına zarar verip vermediği konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak, alınacak bilirkişi raporu ve tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Davaya konu baz istasyonlarının limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca baz istasyonunun soyut değerlendirmeler dışında davacının sağlığına zarar verdiği teknik, ilmi ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamıştır. ޞu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı S. D. ve diğerleri vekili tarafından, davalı Avea İletişim Hiz. A.ޞ ve diğeri aleyhine 10/11/2008 gününde verilen dilekçe ile baz istasyonunun kaldırılması istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/05/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, sağlığa zarar verdiği iddiası ile davalı şirketlere ait baz istasyonlarının kaldırılması talebine ilişkindir. Yerel mahkemece dava kısmen kabul edilmiş; karar, davalılar Avea İletişim Hiz. A.ޞ ve Turkcell İletişim Hiz. A.ޞ tarafından temyiz edilmiştir.

Baz istasyonları temel olarak, alıcı/verici antenler sayesinde elektromanyetik dalgayı ( sinyali ) alma ve gönderme işlemi yapan cihazlardır. Baz istasyonları; konuşma trafiğinin az olduğu kırsal alanlarda 35 km’lik bir mesafe içinde hizmet verebilen ( macro ), konuşma trafiğinin daha yoğun olduğu şehir içlerinde 1-2 km’lik bir mesafe içinde hizmet verebilen ( mikro ) ve bina içleri ve alış veriş merkezleri gibi yerlere kurulan çıkış güçleri oldukça düşük olan ( piko ) çeşitlerinden oluşur.

Cep telefonlarının sağlıklı çalışabilmesi için; baz istasyonlarının bal peteği benzeri şeklinde bir yapıda ve her bir peteğin içinde de en az bir baz istasyonunun kurulu bulunması gereklidir. Her baz istasyonu belirli sayıda abone konuşturabilir. Bu nedenle insanların yoğun yaşadığı yerlerde konuşma trafiğinin bir kesintiye uğramaksızın karşılanabilmesi için daha çok sayıda baz istasyonunun kurulması gerekmektedir.

Baz istasyonunun şehir dışına çıkartılması halinde, hücresel yapı oluşturulamaması nedeni ile, sinyallerin abonenin cep telefonuna ulaşabilmesi için çok yüksek elektromanyetik dalgalar oluşturması gerekecektir. Aynı zamanda kullanıcı cep telefonu da baz istasyonuna sinyali yeteri seviyede ulaştırabilmek için daha fazla güç kullanacağından daha fazla insanın daha fazla elektromanyetik alana maruz kalması kaçınılmaz olacaktır.

Baz istasyonlarının insan sağlığına etkileri konusunda başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere, Uluslararası İyonlaştırmayan Radyasyondan Koruma Komisyonu ( ICNIRP ), Elektrik Elektronik Mühendisleri Enstitüsü ( IEEE ),… vb bir çok ulusal ve uluslararası kuruluş çalışmalar yapmakta ve bu çalışmaların neticesinde bir takım sınır değerler belirlenmiş bulunmaktadır.

Mevzuat gereğince baz istasyonlarının sağlığa ve çevreye zarar vermeyecek şekilde; nerede, nasıl, hangi ölçü ve limitler dâhilinde kurulacağını belirlemek ve kurallarını koymak işlemleri, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığının ( BTK ) görev ve yetkisindedir.

Baz istasyonları, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 37. maddesine dayanılarak BTK tarafından bu konuyu düzenleyen Yönetmelik’teki yer, ölçü ve limit değerlere göre verilen güvenlik sertifikası gereğince kurulmaktadır.

BTK tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikte, Türkiye’de geçerli olacak sınır değerleri; İngiltere, Amerika, Kanada, ICNIRP ve Avrupa Birliğinin kabul ettiği değerin yaklaşık ¼’ü olarak belirlenmiştir.

Sağlığa zarar veriyor iddiası haricinde baz istasyonlarının sertifikada belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olarak kurulmadığı, başlangıçta uygun kurulsa dahi sonradan sertifikadaki limit değer ve güvenlik mesafelerine aykırı davranıldığı gerekçesi ile kaldırılmasına ilişkin talep ve itirazların mevzuat gereğince BTK’ya yapılması gerekmektedir. Bu kurumun uygulama ve verdiği kararın uygun bulunmaması halinde idari yargıda dava açılması gerekir. Keza davacı, baz istasyonunun limit değerlere ve güvenlik mesafelerine uygun olmasına rağmen zararlı olduğunu iddia ediyorsa, idari yargıda idareye karşı yönetmeliğin iptali davası açması gerekir.

Sağlığa zarar veriyor iddiası ile baz istasyonunun kaldırılması, MK’nun 737. Maddesinde düzenlenen komşuluk hukukuna göre adli yargıda açılacak dava ile istenebilir. Bu davada davacının baz istasyonunun sağlığına zarar verdiğini ve baz istasyonunun yönetmelikte belirtilen limit değerlere uygun bulunmadığını ispatlaması gerekir. Kanıtlanmayan mücerret ( soyut ) “uzun vadede zarar verir, baz istasyonu yakın mesafede, görünce moralim bozuluyor,..vs gibi” nedenlerle dava açılması ve kabulü hukuka ve yasalara uygun değildir.

Bu şekilde adli yargıda açılan davalarda mahkemece, tarafların delil ve belgeleri toplandıktan sonra dava konusu baz istasyonunun yönetmelikte belirtilen limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olup olmadığı, davacının sağlığına zarar verip vermediği konusunda uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak, alınacak bilirkişi raporu ve tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

Dosya kapsamı ve yukarıda belirtilen ilke ve bilgiler gözönüne alındığında davaya konu baz istasyonlarının limit değerlere ve güvenlik mesafesine uygun olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca baz istasyonunun soyut değerlendirmeler dışında davacının sağlığına zarar verdiği teknik, ilmi ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamıştır. ޞu durumda davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden davanın kabul edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı olan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 20.10.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞ OY :

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın