Boşanma | Manevi Tazminat | Tefrik Kararı

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2008/18491

K. 2010/840

T. 19.1.2010

• KİŞİLİK HAKLARI SALDIRIYA UĞRAYAN TARAF ( Kusurlu Olandan Manevi Tazminat İsteyebileceği – Mahkemece Tarafların Sosyal ve Ekonomik Durumları Tazminata Esas Olan Fiilin Ağırlığı İle Hakkaniyet Kuralları Dikkate Alınarak Davacı Koca Yararına Hükmedilmesi Gerektiği )

• MANEVİ TAZMİNAT ( Boşanmaya Sebebiyet Vermiş Olan Olaylar Yüzünden Kişilik Hakları Saldırıya Uğrayan Tarafın İsteyebileceği )

• BOŞANMANIN EKİ NİTELİĞİNDEKİ İSTEK ( Manevi Tazminat – Mahkemece İsteğin Kişilik Haklarının İhlaline Dayalı Olarak Nitelendirilip Usulüne Uygun Harcı Verilerek Açılmış Bir Davanın da Bulunmamasına Göre Tefrik Kararı Verilemeyeceği )

• TEFRİK KARARI ( Boşanmanın Eki Niteliğindeki İstek Manevi Tazminat İstemi – İsteğin Kişilik Haklarının İhlaline Dayalı Olarak Nitelendirilip Usulüne Uygun Harcı Verilerek Açılmış Bir Davanın da Bulunmamasına Göre Tefrik Kararı Verilemeyeceği )

4721/m.174/2

ÖZET : Türk Medeni Kanunu’nun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kocanın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davacı koca yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.

Davalı kadın Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat talep etmiştir. Bu istek boşanmanın eki niteliğindedir. Mahkemece isteğin kişilik haklarının ihlaline dayalı olarak nitelendirilip usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir davanın da bulunmamasına göre tefrik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda tarih numarası gösterilen hükümün kusur, maddi-manevi tazminat ve davalı kadının manevi tazminat isteğinin tefriki yönünden temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan 19.1.2010 tarihinde temyiz eden davacı vekili ile karşı taraf vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1-)Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır. ( H.U.M.K. madde 254 ) Dosyada tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve olguda yoktur. O halde davacı tanığı H. E. ve V. Ş.’ün ifadesine değer verilerek evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda güven sarsıcı davranışlarda bulunan davalı kadın tamamen kusurludur.

a-)Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, eşlerin evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade ve eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( T.M.K.md,4 B.K. madde 42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı koca yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

b-)Türk Medeni Kanunu’nun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı kocanın ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( T.M.K. md.4 B.K. madde 42,43,44.49 ) dikkate alınarak davacı koca yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir.

2-)Davalı kadın 14.4.2008 tarihli dilekçesinde Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi gereğince manevi tazminat talep etmiştir. Bu istek boşanmanın eki niteliğindedir. Mahkemece isteğin kişilik haklarının ihlaline dayalı olarak nitelendirilip usulüne uygun harcı verilerek açılmış bir davanın da bulunmamasına göre tefrik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen hükümün yukarda 1/a-b ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 750.00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı ya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.1.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Benzer Yazılar:

Yorum yapın